Serüven düşkünü iki arkadaş, zaman içinde savrulurlar. Kendilerini bir anda 16. yüzyılda, açık denizde sürüklenip giden bir ölüm gemisinde bulurlar. Kaçabilenler, çoktan gemiyi terk edip gitmiştir. Kalanlarsa, tifüs salgınıyla ölüp yitmiştir. Şimdi bu geminin tüm kürekçileri, iskeletlerdir. Pruva direğine asılıp ölüme terk edilen kaptanıysa, şu anda yalnızca bir korkuluk işlevi görmektedir.
Hiçbir liman onları almamakta, hiçbir gemi onlara yaklaşmamaktadır. Oysa çok önemli bir görevle Fransa'dan yola çıkan bu geminin, mutlaka İstanbul'a varması gerekmektedir. İstanbul'a varması, Muhteşem Süleyman'a yazılan mektubun padişaha ulaştırılması…
Kazanılacak muhteşem bir zafer buna bağlıdır. Aksi halde Osmanlılar için üst üste gelecek felaketler kaçınılmazdır.
Ufaklık'la Gizem bu görevi üstlenirler. Bin bir tehlikenin içinden sıyrılıp, bin bir güçlüğün üstesinden gelirler. Osmanlının muhteşem yüzyılında, kazanılan muhteşem bir zaferde pay sahibi olup, unutulmayacak anılarla geri dönerler.
Siz de, bu soluk kesici serüveni onlarla birlikte yaşamak istemez misiniz? O zaman daha ne bekliyorsunuz?
Haydi Çocuklar, Serüven Peşine!