Günümüzde birçok konuda bizi bunaltacak kadar fazla seçenekle karsi karsiyayiz. Marketteki peynir veya deterjan reyonlarindan ev esyalarina ve telefon servislerine kadar tüm tüketim ürünlerinde bizi zorlu seçimler bekliyor. Evet, tükettigimiz ürünleri seçmekte —belli sinirlar çerçevesinde— özgürüz. Peki ya daha hayati meselelerde? Mesela parçasi oldugumuz sistemi seçme sansimiz var mi?Renata Salecl her seyden önce kapitalist düzenin sundugu içi bos seçeneklerle bireyleri nasil hayatlarini istedikleri gibi sekillendirebilecekleri yanilsamasina sevk ettigini gözler önüne seriyor. Ona göre modern kapitalist toplumda yasam tercihleriyle tüketici tercihlerine ayni muamele yapiliyor: "Dogru duvar kâgidini ya da saç kremini bulmaya çalisir gibi 'dogru' hayati bulmaya çalisiyoruz."Ayrica gündelik hayatta —örnegin ask iliskilerinde veya çocuk sahibi olup olmama konusunda— karsimiza çikan zor seçimlerde devreye giren rasyonel ve irrasyonel mekanizmalar da irdeleniyor. Yalin anlatimi, keskin gözlemleri ve isabetli tespitleriyle Salecl, seçme konusu üzerinden insan psikolojisinin çetrefil labirentlerine isik tutuyor.