Bir anayasa hukukçusu olan Schmitt’in, hukuku yasal olanin ötesinde degerlendirmesi ve hukukun yalnizca hukuk olmadigi düsüncesi, onun bugüne kadar hukuk disinda da sayisiz alana katki saglamasina
sebep olmustur. Politik kriz ve politik krizin karsisinda teorinin durgunlugunun ürettigi krizi degerlendirme çabasiyla kaleme alinan bu çalisma, Schmitt’in bu kimligini göz önüne alarak, ana eksenine çagdas politik felsefenin elestirel Schmitt okumasi ihtiyacini koyuyor. Özgürlükçü bir politik realizm mümkün müdür sorusuna cevap
arayan Ertan Kardes, yaygin politika felsefelerini elestirirken, Schmitt’in eserlerinin sundugu imkânlardan yararlaniyor. Schmitt’in; Machiavelli’den Hegel’e, Marx’tan Sorel’e kadar, önemli düsünürlerle ortak ve karsit yanlarini ele aliyor. Devlet ve hukuk iliskisi, iktidar sorunu, anayasa ögretisi, devlet düzeni, Avrupa kamu hukuku, liberalizm elestirisi, yasallik-mesruluk karsitligi gibi genis ölçekte birçok konuyu, Schmitt realizminin, politik felsefenin özgürlük
problematigi ile hangi ölçülerde bütünlesebilecegi baglaminda inceliyor. Schmitt’in sundugu kavramsal altyapi ve yazarin yeniden ürettigi realizm ifadesi, Schmitt’le birlikte Schmitt’e karsi düsünmeyi olanakli kiliyor.