Fars edebiyatinin kurucu isimlerinden belki de en güçlüsü olan Sadî Sirazî’nin, birçok dile çevrilmis klasik eserleri Kapi Yayinlari’nda.
Siraz dogumlu oldugu için “Sirazî” olarak anilan Sadî’nin temel teskil eden iki eseri, Hicabi Kirlangiç’in yetkin çevirisiyle yayimlandi.
Bostan ve Gülistan’i beraber yayimlayan Kapi Yayinlari’nin Halil Cibran’in bütün siirlerinden sonra, kadim Dogu edebiyatinin iki eserini daha Türkçeye kazandirmasi dikkate deger bir yayincilik gelismesidir.
Ders kitabi niteligindeki bu kadim metinler, Türkçeye bir daha ve iyi ki kazandiriliyor.
“Bir dilberden kalbine darlik gelirse eline baska bir dert ortagi geçer.
Asik surat yüzünden hayatini karartma. Söndür onun atesini baska bir suyla.
Fakat güzellikte benzeri yoksa, biraz kirginlik yüzünden onu birakma.
Onsuz yapabilecegini bildigin zaman o kimseyi gönülden çikarman mümkündür.” (Bostan’dan)- Daha hayatta iken büyük bir söhret kazanan Sadî, ömrünün üçte birini ilim tahsiliyle, bir o kadarini da seyahatlerde geçirmistir. Sadî, bu seyahatlerinde zamanin en büyük bilginleriyle ve mutasavviflariyla tanismis, onlarla sohbet etmis, bilgi ve görüsünü genisletmistir. Ömrünün geriye kalan kisminda da kösesine çekilerek kazandigi deneyimleri yaziya geçirip insanlarin yararina sunmustur. Yirmiye yakin kitabi olan Sadî’nin eserleri içerisinde en çok bilinip okunanlardan birisi de süphesiz Bostan...Sadî, Bostan’da adalet, ask, ihsan, muhabbet, riza, kanaat, sükür, tövbe gibi eskimeyen insani degerleri hikâyeler içinde isliyor... Binyil geçse de bu hikâyeler hâlâ merakla okunuyor ve insan hafizasinda yer ediyor.