Elinizdeki kitap, Malatya’li bir yazarin, bir gazetecinin titiz kaleminden çikmis son derece ayrintili, okunakli ve leziz bir sehir kitabi. Sevket Basibüyük, çorak bir alani, Niyazî Misrî’nin ifadesiyle “Malatya’nin mutedil âb u havâsi”ndan beslenmis islek kalemiyle bereketlendirmis.
Türkiye’nin bir bakima toplumsal özetini ve ortalamasini yansitan bu güzelim sehrin adinin kaynagini, yerlesim tarihini, delilerini, sairlerini-yazarlarini, camilerini, kalelerini, türbelerini, hanlarini hamamlarini, deyim ve atasözlerini, mutfagini, müzigini, özetle sehri olusturan bütün unsurlari ile Basibüyük’ün dikkati, üslubu ve gönlünden ögrenebiliyoruz.
Sehirlerin olusumu, tarihi ve zenginlikleri kadar, hikâyelerinin anlatilmasi/yazilmasi da son derece degerlidir ve gereklidir.
Basibüyük, Malatya’nin öyküsünü anlatirken hiçbir ayrintiyi ihmal etmemis, hemen bütün yönlerini, niteliklerini, özelliklerini not etmis, akici anlatimiyla adeta ölümsüzlestirmis.
Seyyid Battal Gâzi’den Sadreddin Konevî’ye, Ibn Arabî’den Said Çekmegil’e, Malatya’yi onurlandirmis olan bütün âlim ve arifler kitapta yerini bulmus.
Hamido da bu anlatinin içinde, Sorrikli Yasar da.
Sadik Yalsizuçanlar