Filiz Özdem, Korku Benim Sahibim, Düs Hirkasi ve Yalan Sureleri'nden olusan "Veda Üçlemesi"nin ardindan yeni bir romanla okurlariyla bulusuyor: Rüya Bekleyen Adam vicdan, sefkat, namus ve kader üzerine yürek burkan bir roman. "Kimsenin hayati göründügü gibi degil" diyen yazar, yalanlar ve sirlar, umutlar ve hayal kirikliklari, korku ve güven duygularinin gölgesinde birbirine geçen ilmekler halinde islenen bir geçmis kazisina ve yalnizlik hikâyesine çagiriyor okuru. "Insanin evrene kazik gibi kakildigina dair o masum, çocukça ve kirilgan inanç. Ah yavrum! Insan kâinata atilmis bir çöp sadece. Kuzum benim! Ninem konusuyor. Sus! Kader, karilma ve kirilma. Bir konusma çizgisi ya da üç noktali bir susma boslugu. Benden çikip bana dönen kasvet. Hiçbiri. Hepsini görmezden geldigim her sey. Hangisi? Ne? Ne var? Yaralarini yalaya yalaya yasayanin dili biçak gibi mi olur? Minnet de biçakla oyulur ancak, makas kesmez onu. Gece, kelimelerin rengini yutmadan önce, bir ses duyarsin belki. Uzak mahallelerden yükselip tepedeki issiz barakanin çevresinde yankilanan köpek havlamalarini, isikli bir pencereden yere düsen karanlik bir gövdenin çarpma sesini, ardindan telasla ve umutsuzca bagiran birinin çigligini… Hepsi yürek burkan bir parçalanis aslinda. Sonra yapay isiklarin saltanati baslar. Her yeri islatan bir isik. Her yeri. Ama sen kupkuru, donuk gözlerle bakarsin. Bizi inciten ask degil, teslimiyet."