Ama bazen dayanamazsin artik sessizlige, agirligina ve hafifliginebir seyler yapmaya koyulursun o zaman -önemli degil ne oldugu-örnegin, sararmis canfese küçük bir çiçek islemek,haça asili tacin üzerine - o zamankizlarimiz ve onlarin kizlari, torunlarimiz, gelinlerimiz hatta egilip bakarlar küçükçiçegimizeve göklere çikartirlar becerimizi, peri eli derler ellerimize,dahasi güzel kokulu bulurlar çiçegimizi -ve dogrudur, güzel kokuludur çiçegimiz-Özdemir Ince’nin dedigi gibi: “gerçek sevginin siirleri” olan Yannis Ritsos’un “Rumluk / Yasli Kadinlar ve Deniz” adli eseri farkli iki dönemin siirleridir.Rumluk, Yannis Ritsos’un 1945-1947 yillari arasinda kaleme aldigi siirlerden olusuyor. Içsavas öncesi ve sonrasina denk gelen bu zamanda sair, içsavasa solcu Ulusal Kurtulus Ordusu saflarinda katildi. Kavgalarin ve hengamenin sürdügü bu zamanda yazdigi siirleri Rumluk adi altinda topladi.Ritsos’un siirinde kadinlarin çok özel bir yeri vardir. Yasli Kadinlar ve Deniz genis bir kadin yelpazesi sunar okuyucuya. Onun siirlerinde kadin bir simgedir. Annedir, topraktir. Bir halk kadinindan Helena’ya kadar her kadin Ritsos’un siirine girer. Ve kadin sürekliligin simgesi, toprak ananin bir parçasi olur. Kadin o dizelerde anayurdu, babaevini, silayi temsil eder.