Müslüman kültür havzasında uzun süredir hararetle tartışılan pek çok konunun olduğu bilinmektedir. Bu süreç zarfında tartışmanın bilimsel içeriğinden haberdar olmayan bazı kişilerin dine eklemelerin yapıldığı veya dinden bazı şeylerin dışarıya atıldığı yönündeki kaygılarına da şahit olmaktayız. Dahası, geçmişte ya da hâlihazırda duyduğu her şeyi dinin asıl emriymiş gibi kabul eden bazı insanların ilgili görüş sahiplerini en basit ifadeyle sapıklıkla itham etmeleri de artık kanıksanmış bir durum olsa gerek. İslâm düşüncesi alanında fikir serdeden bilim insanlarının büyük çoğunluğunun bu eğilimden nasibini almış olması, halkın nezdinde bu gibi düşünce adamlarına karşı olası bir güvensizliğin de oluşmasını tetiklemiş gibidir.