Kapitalizmin gelismesi ve giderek daha fazla sayida insanin ücretli çalisan olmasiyla ortaya bir Pazar günü fetisizmi çikmistir. Haftanin bes-alti günü çalisan ücretlilerin yeni haftaya dinlenmis olarak baslamalari beklenmekte, ama ayni zamanda bu tatil gününde tüketim yapmalari da istenmektedir. Bu durumda gazetelerin Pazar ekleri vermeleri uygulamasi ABD’den baslamak üzere dünyaya yayilmis, bu eklerin eglendirici olmalarina dikkat edilmistir. Ama ayni zamanda tüketimi tesvik edici olmalari da gözetilmistir. Bu trendin su anda içinde bulundugumuz asamasinda, Pazar ekleri stoklarin birikmesini önlerken, çalisanlarin öyle derin konularla ilgilenmeleri karsisinda da bir set görevi görmeye çalismaktadir.
Ben Sabah gazetesinin Pazar ekinde haftalik yazi yazmaya basladigimdan beri bu engeli ucundan biraz delmeye çalistim. Biraz daha hafif yazilmis, “derin konular“ islemeye çalistim. Bu kitapta biraraya getirilen yazilar, konularin derinliginin hakettigi “derinlikte“ elbette degildir. Ama bir baslangiç olarak okunmalarinda hiçbir sakinca yoktur.
(Arka Kapak)
Menü
Sepete Ekle
