Bu Cava yolculugu, bir düs-ülkeye yapilmis bir düs-gezidir. "Çok okuyan degil, çok gezen bilir" demisler ya, Balzac'ta, asil bilen duymasini bilendir. Yazar bu ustaligini göstere göstere konusturup, her duyuyu tika basa doyurur. O denli canlidir ki anlatisi,ölü döneriz oradan. Cava'ya gitmis mi, gitmemis mi? Kaç yazar?"Geçmisi böyle düslerken, adina Ulusal Özgürlük dedigimiz büyük fahisenin gönderdigi askerlik kagidini görüp uyanmak, öyle korkunç bir aci veriyor ki, hazdan, tutkudan utanç duyulan; arabalarin, hatta bir kadinin gögsünün bile devlet hazinesinin pençesinden kurtulamadigi Paris uygarligimizin cehennemine geri dönüyor insan!... Ah! Hint Adalari zevkin yurdu!..."(Tanitim Bülteninden)