Lars Öhrström; Periyodik Tablo’daki elementleri farklı bir bakış açısıyla ele aldığı Paris’teki Son Simyacı’da, tarihi felaketlere dönu¨şen keşiflerden sömu¨ru¨ye kapı aralayan icatlara ya da savaşa hizmet eden bilimsel gelişmelere çarpıcı detaylarla, insanın yeryu¨zu¨ tecru¨besinin elementlerin hikâyeleri ile nasıl kesiştiğini irdeliyor. Paris’teki Son Simyacı’yı okurken, hayati öneme sahip uranyumu çıkarları için kullanan Afrikalı diktatörler, değerli metal kaynaklarını bulmak için sefere çıkan 18. yu¨zyıl kâşifleri ya da çelik u¨retiminin sırları peşine du¨şmu¨ş endu¨striyel casuslarla karşılaşacak; Hinderburg zeplininin helyum yerine hidrojenle dolu olmasının trajik sonuçlarına, asetonun Birinci Du¨nya Savaşı’nda oynadığı önemli role ve u¨nlu¨ “kalay du¨ğmeler” efsanesi ile Napolyon’un çöku¨şu¨nu¨n ardındaki gerçek hikâyeye tanık olacaksınız. Dahası her bir bölu¨mde elementlerin ayırt edici özelliklerini ve kimyagerlerin bunları pratik kullanıma sunmalarını mu¨mku¨n kılan kavram ve ilkeleri öğreneceksiniz. Paris’teki Son Simyacı; kimyanın laboratuvarlardan çıkıp hayatlarımıza yön verişine ilişkin bu¨yu¨leyici (ve zaman zaman da u¨rku¨tu¨cu¨) hikâyeleri ile elementlerin sıra dışı du¨nyasını, tarihe iz bırakan olaylarla birlikte keşfetmek isteyenler için eşsiz bir eser. “Bu kitaptaki hikâyeler, du¨nyanın dört bir yanından sıradan ve sıra dışı insanların çeşitli kimyasal elementlerle kasti ya da tesadu¨fi karşılaşmalarıyla ilgili maceralarını, başarılarını veya talihsizliklerini odağına alarak göru¨nenle gerçeklik arasındaki uçurumu kapatmaya çalışacaktır.”