"Oyunculuk uçarilik degil, bilgeliktir" diyerek çilginlik derecesinde "oyuncul" romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda hayatimizi var eden en temel kavramlar hakkinda düsünmeye ve insanin dogayla iliskisinin kopma sürecinin anlatildigi düssel/tarihsel bir yolculuga çagiriyor bizi. Bati'dan Dogu'ya, oradan da Yeni Dünya'ya uzanan, ölümsüzlügü kovalayan ve yüzyillar süren bir yolculuktur bu. Bati, aci çekmeyi seven, mantiga, bireycilige ve üretime tapinanlarin diyaridir. Dogu, aska, bos zamana, münzevilige, bilinmezlige hayatinda yer veren insanlarin yasadigi su ve parfüm diyaridir. Yeni Dünya'da ise sadece "basari" ve hirs vardir.Yolculugun en ilginç kisisi ise keçi ayakli, zevk ve bereket tanrisi Pan'dir. Pan, insanlarin duygulari ile düsünceleri arasina duvar çekmeleri; yasamak yerine, cennete kabul edilmek ve dogayi tahakküm altina almak için çalismalari; dans, müzik ve askla ilgilenmek yerine, dogru ve yanlisla ugrasan Aristo, Isa ve Descartes'a inanmalari ile gücünü yitiren bir tanridir. Ayni zamanda Bay Mantiksiz, Bay Içgüdü, Bay Hayvani Sir, Bay Çingene, Bay Koku, Bay Aydedeye Havlayan, Bay Sasirtip Kaçan, Bay Mastürbasyon, Bay Inatçi Güç, Bay Küstahlik, Bay Doga En Iyisini Bilir...dir. Pan'in en yakin arkadaslari ise, "insanin kalbiyle yasamasini" savunan kendi kendinin krali Alobar ve Kama-Sutra'yi bütün incelikleriyle bilen koku bilgesi Kudra'dir.Bugün Pan'in, Alobar'in ve Kudra'nin izleyicileri günahlarindan pisman olmayan günahkârlar, inançsizlar, sehvetli kadinlar, müzisyenler, âsiklar, asiler, sairler ve delilerdir. Bu kitapta hayatlarini bir "deney" olarak yasayanlar anlatilmaz. Onlarin okumalarina da gerek yoktur!.. (Tanitim Bülteninden)