Suraiya Faroqhi, yasaminin büyük bölümünü Osmanli toplumunun köylülerinden eskiyalarina, dervislerinden zanaatkârlarina kadar uzanan farkli kesimlerini incelemeye adadi. Faroqhi, bu kesimlerin hem devletle hem de kendilerini çevreleyen toplumsal, ekonomik ve siyasal kosullarla nasil basa çikmaya çalistiklarini göstererek tarihin ne denli etkin unsurlari olduklarini ortaya koydu. Osmanli arsivleri basta olmak üzere, farkli kaynaklardan derledigi bilgiler isiginda, on altinci yüzyildan on sekizinci yüzyil sonlarina kadar uzanan genis bir zaman diliminde uzmanlasan Faroqhi, yakindan takip ettigi Avrupa ve Asya tarihyazinindan edindigi zengin birikimi sayesinde yer yer karsilastirmali bir bakis açisi benimsedi, farkli sosyal gruplarin deneyimleri isiginda Osmanli kent ve kirsal hayatinin geçirdigi degisiklikleri yalin bir dilde anlatmayi basardi. Çalismalarinda Osmanli devlet ve toplum yapisinin, ekonomisinin ancak dünyayla iliskilendirildiginde anlasilabilecegini her firsatta dile getirdi. Osmanli tarihinin kültürden ekonomiye uzanan farkli alanlarina dair çalismalari hem içerik hem de yöntem açisindan birçok arastirmaciya esin kaynagi oldu. Osmanli’nin Pesinde Bir Yasam: Suraiya Faroqhi’ye Armagan’da ’70’li ve ’80’li yillarda Suraiya Faroqhi’yi tanima firsati bulmus bir grup arastirmaci, kendi ilgi alanlarindan birer çalismayla ona takdir duygularini ifade ediyorlar. Osmanli toplumsal ve ekonomi tarihi basta olmak üzere mimarlik, kültür, kent tarihi, kadin çalismalari ve politik iktisat alanlarini temsil eden bu yazilar, Suraiya Faroqhi’nin çok yönlü tarihçiliginin göstergesi olarak da kabul edilebilir.
Menü
Sepete Ekle
