1990’lar boyunca Ortadogu diplomasisinde oldukça sik kullanilan “Baris Süreci” kavramini dünya çapinda popüler kilan, yaklasik 10 yil süren Israil-Filistin görüsmeleri oldu.Peki, niçin Oslo Süreci’nde elde edilen kazanimlar bir anda ortadan kalkti ve görüsmeler devam ettirilemedi? Toprak ve egemenlik paylasimi neden rasyonel bir biçimde gerçeklesemedi? Yedi yil boyunca taraflarin üzerinde müzakere ettigi kaynaklarin paylasimi, ortak gelecek ve birlikte yasama gibi hedefler nasil oldu da bir anda terk edildi? Gerekçe, sinirli kaynaklar miydi yoksa taraflarin meseleyi birbirlerine ve kendi güvenliklerine göre algilamalarindan kaynaklanan korkular mi? Elinizdeki kitapta baris sürecinin nasil yürütüldügü, neden kalici baris saglanamadigi ve en önemlisi, onca kazanima ragmen taraflarin neden yeniden siddete teslim olduklari gibi sorulara cevap aranmaktadir. Bunu yaparken, toplumlar arasinda baris tesis edilebilmesi için bilimsel ve teknik çalismalari içeren “baris arastirmalari” ile “çatisma çözümleri” alanlarindan büyük ölçüde yararlanilmistir. Hem Ortadogu sorununun saglikli degerlendirilmesinde hem de bir müzakere sürecinin nasil yürütüleceginin belirlenmesinde, Türkiye’deki artan çabalara ve yeni gelismekte olan baris çalismalari alanina katki saglayacak olan bu çalisma, ayni zamanda, yazarin bir gazeteci olarak Israil ve Filistin topraklarinda 12 yila yayilan genis saha çalismalarinin birikimlerini de yansitiyor.
Menü
Sepete Ekle
