1947 yılının bahar aylarında Ölü deniz veya Lut Gölü olarak bilinen bölgenin yakınlarındaki kayalıklarda, Muhammed ed-Dhib adlı bir çoban bazı mağaralar görür. Mağaralarda küpler içerisinde saklanan yazmaların ortaya çıkması, yüzyılın önemli arkeolojik keşiflerinden biri olarak değerlendirilmiştir. Elli yıllık bir gizemin ardından ancak 1990’lı yıllarda kamuoyuna açıklanan bu yazmaların kimler tarafından yazıldığı, nasıl muhafaza edildiği ve en önemlisi hangi tarihsel dönemde yazıldığı büyük bir merak uyandırmıştır. Bir taraftan Tanah metinlerine ilişkin otantik bir iz arayan Yahudiler, diğer taraftan Hz. İsa’ya dair İnciller dışında bir bilgi kaynağı arayan Hıristiyanlar yazmaların peşine düşmüşlerdir. Deşifre edilen metinler, Yahudilik ve Hristiyanlığın geçiş dönemine ışık tutmakta ve böylece antik Yahudi mezhepleri başta olmak üzere dönemin tarihi hakkında bilgiler vermektedir. Ayrıca kanonik Tanah metinleriyle uyum ve farklılıklar barındırması, Yahudi şeriatı ve Mesih inancına yönelik bilgiler içermesiyle yazmalar önem arz etmektedir. Elinizdeki çalışma, Ölü deniz el yazmalarına ilişkin bir giriş kitabıdır. Kitapta yazmaların tarihsel süreci, muhtevası ile kanonik metin ile benzerlik ve farklıkları ele alınmıştır. Ayrıca yazmaların sahiplerine yönelik farklı tezler, son dönemde yapılan keşifler ve araştırmalar ışığında yeniden değerlendirilmiştir.