Sovyet Rusya’ya karşı ABD liderliğindeki anti-komünist cephe ile rekabetten doğan Soğuk Savaş döneminden sonra, Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir alternatif olması veya oluşturulması konusu, insanlığın geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğu açıktır. Bu konu devletlerarası ilişkilerden başlayarak insanların günlük yaşamını etkileyecek bir adım olacaktır. ABD’nin tek küresel güç haline gelmesinden doğan tehlikeye karşı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir fırsat olup olmadığı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin böyle bir fırsatı kullanma kabiliyetine haiz bulunup bulunmadığı, kendi vatandaşlarını totaliter bir yönetimle kontrol etmeyi hedefleyen tek parti yönetiminin, dünyaya saadet getirip getirmeyeceğini irdelemekte zaruret vardır.
Dünya’nın ikinci büyük ekonomik gücü olan Çin Halk Cumhuriyeti, bu gücünü teknolojik alana da taşıyarak küresel bir güce dönüşmek için büyük bir arzuya sahiptir. Günümüzde, Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya anlayışı fikrine sahip olanlar, Çin Halk Cumhuriyeti’ni ABD veya Batı karşısında tek alternatif olarak sunmaya çalışmaktadırlar. Çin Halk Cumhuriyeti’nin oligark-totaliter rejimi de dünyadaki ABD hâkimiyetine karşı oluşan bu tavırdan faydalanma yoluna gitmektedir.
2013 yılında Çin Halk Cumhuriyeti liderliğine gelen Şi (Xi Jinping) “Bir Yol Bir Kuşak” projesini açıklamıştır. Zira daha önceki uygulamaları, yatırımları ve tavırları üzerinden anlaşılmaya çalışılan Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu proje ile stratejisi daha net bir şekilde anlaşılmıştır. Bu kitapta, Çin Halk Cumhuriyeti’nin stratejisini, zaaflarını ve ona karşı uygulanabilecek stratejik imkanları okuyacaksınız.