Çobanyıldızı Okulu’nda çok tuhaf çocuklar vardı. Kafasının üzerinde dans edebilenler, on sekiz dilde okuyup yazabilenler, canlı elma kurdu koleksiyonu yapanlar ve daha kimler kimler! Ama şüphesiz ki, Çimen okulun en tuhaf kızıydı.
Her şey Çimen’in eski bir konağa taşınmasıyla başlar...
Çimen yeni odasında eşyalarını yerleştirirken, köşede saklı bir bisküvi kutusu bulur. Bu kutunun içinde, onu 1962 yılına götürecek bir çay fincanı vardır.
Çimen, 1962’de kendi odasında yaşayan Yağmur’la işte böyle tanışır. Müziğe, Bob Dylan’a ve edebiyata duydukları tutku sımsıkı bağlar onları.
Okulun En Tuhaf Kızı, okurları Dylan’ın büyülü şarkılarıyla 60’lı yıllara götüren, zaman ve mekanın ötesinde bir dostluk hikayesi.