“Bu toprakta on binlerce yıldan beri yaşayıp gelenlerin öyküsünü anlatacağım size.
Bu toprağı ekip biçen, elleriyle yoğuran, yapan ve yaratan insanların öyküsünü…
Neydik ne olduk? Dört ayaklı maymunlar gibi yürürken on binlerce yılın ardını nasıl dolanıp geldik? Anadolu toprağında nasıl gezindik?
Nasıl avlandık? Nasıl barındık? Demem şu: Anadolu toprağıyla, toprakla nasıl sarmaş dolaş yaşadık? İnsan oluş sürecimizde bizi yönlendiren bu topraktır.
Sık sık silahlı yığınlar geldi, kılıçlarıyla doğudan batıya, batıdan doğuya topraklarımızı ele geçirdi. Bütün yengilerine karşın
hepsi de bu toprakta eriyip gitti. ‘Bir biz kaldık dünden bugüne. Biz halktık, yenenlerin içinde de yenilenlerin içinde de vardık.
Biz halktık, her iki tarafta da aynı kaderi yaşadık.’”