Münih’in batısında bir yerde, paleontolog Madelaine Böhme ve meslektaşları insanın kökenine dair ipuçları arıyordu. Keşfettikleri şey hayal ettiklerinin de ötesindeydi: Danuvius guggenmosi’nin 12 milyon yıllık kemikleri dünya çapında büyük ilgi uyandırdı. Bu en eski insansı maymun, insanlık tarihiyle ilgili hâkim teorilere meydan okuyor; iskelet adaptasyonları, maymunlar ve insanlar arasında Afrika’da değil Avrupa’da yaşamış yeni bir ortak ataya işaret ediyordu. Danuvius’un zamanından önce Afrika’dan Avrupa’ya seyahat eden büyük maymunlar kendi kökenlerimizi anlamanın anahtarı olabilir mi?
Böhme, uzmanlığını kullanarak milyonlarca yıl önce Afrika’dan Avrupa’ya kara köprüleriyle geçen ve karşılaştıkları zorlu koşullara yanıt olarak evrimleşen büyük maymunların hayranlık uyandıran hikâyesinin parçalarını bir araya getiriyor. Bu esnada da bizi araştırmasının perde arkasına götürerek eski evrim teorileriyle tanıştırıyor, sararmış etiketlerle unutulmuş fosilleri bulduğu küflü müze deposunun derinlerinde gezdiriyor. Elbette ekibiyle birlikte Danuvius guggenmosi’yi ortaya çıkardığı önemli kazıyı ve keşfinin dünya çapında yarattığı inanılmaz yankıları da paylaşıyor.
“İnsanın evrim hikâyesinin coşkulu ve kışkırtıcı bir yeniden anlatımı.”
—Jeremy DeSilva, İlk Adımlar kitabının yazarı
“Keyifli okunuyor ve oldukça düşündürücü. Madelaine Böhme, fosil keşifleriyle maymunların ve insanların atalarının kökenlerine dair uzun süredir var olan fikirlere meydan okuyan bir ikonoklast.”
—Steve Brusatte, Dinozorların Yükselişi ve Çöküşü kitabının yazarı
“Muhteşem ve son derece önemli... Bilimsel açıdan titiz bir çalışma ve açıklık ve samimiyetle yazılmış sürükleyici bir hikâye... Böhme’nin Avrupa’nın kayıp maymunlarının tarihine dair anlatısı, saha çalışmasının kaderi olan ter, kir ve zaferle dolu.”
—Tim Flannery, New York Review of Books