Anlatilan her sey gerçegin bir eksigidir;
ya da bes alti fazlasi. Sahiden olani
on ikiden vurmak imkânsiz bir sey.
On ikiden vurup ne yapacagiz, o da ayri konu.
Yine de içimden bu hikâyeyi oldugu
gibi anlatmak geliyor simdi.
Aksam çökünce kaybolan isiklar, tavuk didenler, önceden islatilan pirinç, avuç içi kadar ev. Bulutsu eller, Haylayf Plaji’nda bir bahçe kati. Nurhayat’in kirpikleri, Nurhayat’in diyorum, badem gözleri...
Ayykiraca nehesimm kalvasa vileee,
elleri izanir ildiginn yereee...
Önündeki boslugu yuvarlayanlarin, insan kalmaya
çalisanlarin hikâyeleri. Beyaz fayans, kara delik.
Gaye Boralioglu’ndan...
Dikenli, düstügü yeri yakan, ustaca.