Dînî kültürde, âhir zamânda zuhûr edip toplumu kurtulusa erdirecegine inanilan “Mehdî” adindaki kurtarici figürü, Kur’ân'dan sonra dînin ikinci kaynagi olarak görülen hadîs kitâblarindaki rivâyetlere dayanmaktadir. Oysa ki, Kur’ân ve sünnet bize, gecesi de gündüzü gibi aydinlik bir dîn emânet etmistir. Bu dîn'e simsiki sarildigimiz müddetçe dalâlete düsmemiz söz konusu degildir. Bugünkü bütün herc ü mercimiz, Kur’ân ve sünnetten kopmamizin hikâyesidir. Koptuk, issiz vâdilerde saskin saskin dolasmaya maruz kaldik. Mehdî tasavvuru da, bu saskinligimizin ve dalâletimizin açik bir kanitidir.