Berna Uslu Kaya'nin ikinci romani Mim. Süveyda'da içsel dogusun ya da varolussal bütünlügün imgelerinin pesine düsmüstü; ask ve varlik algisini metinler ve türler arasi bir düzlemde yeniden ve kendine özgü bir dille kurmustu. Mim'de de benzer imlerin pesinde diyebiliriz. Fakat bu kez kurgu, efsaneden modern hayata uzanan daha genis bir uzamda kuruluyor. Mim'de mitik ve mistik bir tonlamayi da içeren ama lirik ve bilgisel atiflari baskin olan bir dille karsilasiyorsunuz. Belki bu yüzden romani okurken en çok zamana sarilip gelen aski duyuyorsunuz. -Prof. Dr. Mehmet Narli-"Ask. Tenin ates hali… Ruhun, cehennemi… Yasanacak hiçbir sonda, cennetin vaad edilmeme biçimi… Seytanin, asikta gördügü alevi kiskanma nöbeti… Ölünün diri; dirinin ölü hali… Görenin kör; körün görme esigi… Gögü delen ahlarin, semanin bir ucunu delip geçme sekli… Ask! Asiga sesini haram eden, dilsiz kelamin helalligi… Ask! Kitabin ilk hecesi, kutsali bin yildir koruyan bekçisi… Ah! Ask… O, peygamber yasi! Yani, aktigi çöllerde bereketin taci…" (Tanitim Bülteninden)