“Geçmisten gelecege tarih içinde yolculuk yaptigim Mezopotamya Ekspresi’ne Lübnan’da, Beyrut’ta bindim sayilir. Beni, Irak Kürt lideri, daha sonra Irak tarihinin seçilmis ilk cumhurbaskani olacak olan Celal Talabani ile Beyrut’ta Suriyeli Kürtler tanistirdi. Ben de yillar sonra Irak Kürt liderini, Türkiye’nin Cumhurbaskani ile tanistirdim. Türkiye, Kürtler olmadan, tarihle yüzlesmeden Ortadogu’ya açilamayacagini, sinirlari asamayacagini ögrenmeye basladi. Yaklasik yüz yil önce, Ortadogu bölgesinde, ulus-devlet formatinda kurulmus bir ülkenin, kurulus dogmalarina göre varligini devam ettirmesi mümkün görünmüyor. Ya küçülecek ya büyüyecek. Ama ayni kalamayacak.”Mezopotamya Ekspresi, Filistin’deki gerilla kampindan Cumhurbaskanligi danismanligina uzanan maceralarla örülü ve kirk yila yayilan bir tarih yolculugunu anlatiyor: Cengiz Çandar’in tanistigi, yoldaslik ettigi, tarihe damga vuran birçok fikir ve eylem adaminin portreleri... Ortadogu’da tarihî dönemeçleri yaratan adimlarin nasil atildiginin hikâyeleri... Yasadigimiz cografyada bihaber kaldigimiz zamanlarin ve olaylarin ayrintilari… Mezopotamya Ekspresi, Cengiz Çandar’in, rastlantilar kadar israrin da sekillendirdigi tutkulu yasam serüvenindeki anilarini, deneyimlerini ve ögrendiklerini çarpici bir sekilde bir araya getiriyor.Su gibi akip gidiyor Mezopotamya Ekspresi. Öylesine bir tarih yolculugu ki, hem yüregimizin, hem aklimizin kilidi biraz daha açiliyor her istasyonda. Cengiz Çandar gerçegi sergilerken, göz yasartici duyarliklari da hissettirir insana. Kürt sorununu yüreginizde hissetmeden anlayamazsiniz, hele baris yolunu hiç açamazsiniz. “Kürtler için iyi olan Türkler için de iyidir” cümlesinin altini çiziyorum yolculugun sonuna dogru. Çandar’in kitabi, baris ve demokrasiyle “Türkiye nasil büyür?” sorusunun karsiligini anlamak isteyenler için anahtar bir eserdir.Hasan Cemal