“Gel, gel, gel!” diyen adam...
“Gel!” dedi, sevgiye çağırdı.
“Gel!” dedi, saygıya çağırdı.
“Gel!” dedi, şefkate, merhamete ve kulluğa çağırdı.
Hiç itici, tepici, dışlayıcı olmadı.
Düşmanlığı, kanı kini, ayrımcılığı silip attı. Herkesi kucakladı.
Her gecesi Kadir, her rastladığı Hızır’dı. Örneği, önderi, kılavuzu Resulullah’tı.
Daim aşkla şakıdı, aşkı şakıdı. Ayrılıklardan yandı yıkıldı.
Dostu, Allah’tı.
O, Mevlânâ’ydı. Başımızın tacıydı...
Şimdi yüreklerimiz daha yaralı, bekliyor Mevlânâ ahlaklıları.
İlhamı “Mesnevî”den alıp sevgiyi asra taşıyanları... Yeniden ve bir daha sevgiyi hâkim kılmak için Mevlânâ’laşanları...
Bekliyor yüreklerimiz daha bir yaralı, hep çağıran, hep “Gel!” diyen adamı.