Metrodaki Yabanci'da eski bir siyasi suçlunun basina gelen olaylar anlatiliyor. Nefes kesen bu polisiye anlatinin gerisinde geçmisle hesaplasmalar, iç muhasebeler, hayal kirikliklari isleniyor. 25 yillik yari sürgünlük yasamindan sonra ülkesine dönen Selçuk Pekmezci'nin çantasi Metrodaki Yabanci'nin çantasi ile karisir. Bu küçük çanta karisikligi Selçuk basta olmak üzere birkaç kisinin yasaminda derin degisiklikler yaratir. Olaylar emniyet, finans-enerji mafyasi ve sermaye sahipleri kiskacinda cereyan eder. Entrikalar, yanilgilar, ihanetler romanin dokusunu meydana getirir; tempo sürekli yükselir. 25 yillik bir zaman diliminden sonra Türkiye'de kendisi de bir tür yabanci olan Selçuk'un geçmisle hesaplasma, yüzlesme arzusu, hatta zamani tersine çevirme hissiyati ile birlikte yasamindaki tüm yarim kalmisliklar bu dinamik romanin arka planini olusturuyor... (Tanitim Bülteninden)