Meneviş Yayınları
Manalı bir iklime açar gözlerini insan. Anlar, anlamlandırır. Deneyim kulübelerinden önce, imgeden
saraylar kurar. Bin düşünür bir konuşursa eğer, en güzel sözünü söyler. Ya en güzel eylemi
gerçekleştirmek için ne yapmalı? Düşünmek, düşünmek, yine düşünmek....
Ve paylaşmak ister insan bulduğu, alıp geliştirdiği tüm anlam dünyasını; tuz, ekmek gibi. Aktararak
adamdan adama, nesilden nesile, kalıcı hale getirir tüm bulgularını, deneyimlerini. Vurur sırtına bütün
anları, köprü olur zamana, geçmiş ve geleceği bugünle buluşturmak için. Düşünür, taşınır, uzanır ta
ötelere, berilere. Okur, yazar, döner yine okur.
İlâhi ve insani bir dünyada ahlak, erdem ve faziletle elele, gönül gönüle değerli bir hayat sürmek; taş-
toprak olmanın, yitip gitmenin tek çaresiyse eğer, anlam anılarıyla dolu defteri açık bırakmak gerek.
Okumak, yazmak gerek, düşünmek gerek inceden ince. Düşün hayatını yaşamak, hayatın düşünü
yormak için koşmak gerek, kitaptan kitaba, satırdan satıra. Ve ilmekler atmak akıldan akıla, okuldan
okula....
Bilerek yaşamak, yaşamanın; yaşayarak bilmek, bilmenin en güzeli olmalı. Hikmet bilginin geçmişini
ve geleceğini görebilmek, belirleyebilmektir. Hayata yön vermek gücü, güç de bilgiyi gerekli kılıyorsa
şayet; güce ve bilgiye egemen olma çabası bir zorunluluktur bizim için. Aksi takdirde bilgi ve gücün
kulu olmak mukadder olur. Bunun için de bilgiden daha bilge bir zirveye yönelip bilgiye kuşbakışı
bakabilmektir marifet.
Hani derler ya: "Kastınız dağa çıkmaksa eğer, hedefiniz yıldızlar olmalı". Biz de diyoruz ki: "Muradınız
kitap okumaksa şayet, hedefiniz hakîmlik olmalı. Çıtanız yüksekte, kitabınız elinizde ama gözünüz
bizde olsun sevgili okurlarımız. Çünkü bizim kulağımız sizde, sizden gelecek öneri ve eleştirilerde. Ama
gözlerimiz daima ufuklarda ve o ufuklardan doğacak fecir aydınlığındadır. Güneş ve Ay üstü
medeniyetin yeniden doğuşunu karşılamak üzere yoldayız. O bize doğru gelirken neden biz ona doğru
gitmeyelim.