Kaynaklarda genel olarak çok ciddi, kati prensipli bir Akif portresi çizilmektedir. Onunla ilgili hemen bütün degerlendirmelerde, “Cemiyet için aglayan”, mücadeleci, idealist fikir adami tarafinin daha çok vurgulanmasi, öncelikle “bir karakter abidesi” olarak sunulmasi böyle bir portrenin olusmasinda etkili olmustur. Bu, süphesiz yanlis bir portre degildir. Hatta denebilir ki kendisi de böyle bir portrenin çizilmesinde etkili olmustur. Fakat bu eksik bir portredir. Aydin, düsünür tarafina isik tutulurken insan ve sanatkâr taraflari gölgede birakilmaktadir. Bu da çogu zaman bizi ete kemige bürünmüs bir Akif’ten uzaklastirmaktadir.Akif, yakin dostlarinin da isaret ettigi gibi çok degisik ilgi alanlari olan, zengin birikimli, zeki, renkli bir sahsiyettir. Bu çesitlilik içinde nüktedanlik da onun önemli karakter özelliklerinden biridir. Bu özelligi, onun iç dünyasina, mizacina, deger ölçülerine, düsüncelerine dair önemli isaretler tasimaktadir.