Usta gazeteci Taha Akyol Medine Sözlesmesi’nden Lozan Antlasmasi’na kadar hukukun nasil bir degisim gösterdigine dair karanlikta kalmis birçok konuya isik tutuyor…Islamci kesimden bazi yazarlar, “çok hukuklu sistem” istiyorlar ve bunu da Peygamberimizin “Medine Sözlesmesi”ne dayandiriyorlar; bugün de Türkiye’de dindarlar, laikler, Aleviler, Sünniler, Hiristiyanlar, Museviler, ayri ayri “hukuk topluluklari” haline getirilmeli ve “kendi hukuklarini” yasamak üzere böyle bir sözlesme yapmalidirlar!Medine Sözlesmesi’nden Lozan Antlasmasi’na kadar hukuk nasil bir degisim çizgisi izledi? Osmanli deneyimlerinden çikarilacak dersler nelerdir? Tanzimatçilarin, Mecelle yazari Cevdet Pasa’nin, Abdülhamid’in, Ittihatçilarin çizgisi nedir? Islam’da içtihat, çok karili evlenme ve din-hukuk iliskisi hangi boyutlardadir? Lozan’da, Venizelos ile Ismet Pasa arasindaki “hukuk” savasi nedir? Devleti, bir “hukuk kabileleri federasyonu”na dönüstürmek ne gibi sonuçlar dogurur? Usta gazeteci Taha Akyol bütün bu sorular baglaminda, karanlikta kalmis birçok konuya isik tutuyor ve yeni bir sistem önerisiymis gibi gündeme getirilen eskinin eskisi bir hukuk anlayisini enine boyuna irdeliyor.
Menü
Sepete Ekle
