“Bir s¸ehirde, bir mahallede ya da gezegende birlikte yas¸amak ne tur
sorumluluklar ve haklar uretir? Kaderdas¸lıg?ın hukuku, erdemi, hissi
neye benzer? I?nsanlıg?ın derin, engin irfanı bizim ic¸in ne tur ipuc¸ları
ic¸erir? Sıradan insanların erdemi nic¸in en deg?erli cevherimizdir?
Medeni, bu soruların ve benzerlerinin pes¸inden gidiyor.”
Hakan Altınay’ın, adı ustunde, medeni olmaya dair, es¸itlik ve
hakkaniyeti gozeten insanca bir yas¸amın olanaklarına dair
denemeleri... Sivil toplum alanında uzun sureli sebatka^r bir c¸alıs¸ma
deneyiminden suzulmus¸, alc¸akgonullu, -zaten her s¸eyden once
alc¸akgonulluluk telkininde bulunan- gozlemler, fikirler, oneriler...
“Her c¸elis¸ki bir hata mıdır?”, “Hakikate borcumuz nedir?”, “Dog?ruyu
ne zaman soyluyoruz?” gibi hem derin, hem gayet gundelik sorular
uzerinden, sohbet makamında konus¸uyor Hakan Altınay. Yazılardan
birinin, “Kalendermes¸replig?e ovgu”nun bas¸lıg?ından ilhamla
soylersek, kalenderce bir soyleyis¸le, ic¸erig?inden ote uslu^buyla, c¸ok
s¸ey anlatıyor.