Salih Bey'in siradan ihtiyarlik günleri, eski arkadasi Rüstem'in ölümü ve karsi apartmana tasinan asina çehreli kadinin varligiyla kaçinilmaz bir sekilde degismek üzeredir: Magda'nin zamani döndügünde, bedeni zayiflayip yasami daraldikça kuytuda semirip inadina büyüyen hatiralar, onu karanlik ormanlara gömdügü ugursuz geçmisin hayaletleriyle yüz yüze getirecektir. Ömer F. Oyal, açlik, korku ve vicdanla sinanmis, dünyadan uzakligin bilinçsiz kederiyle dolu yurtsuz bir ihtiyarin son birkaç ayina odaklaniyor. Yasliligin esaretindeki Salih Demirci'nin "hayatta kalmaya" kurgulanmis karanlik geçmisinin kapisini araliyor: Buhara'nin tozlu sokaklarindan III. Reich Berlini'nin gergin caddelerine, Polonya'nin karli düzlüklerinden Akdeniz kiyilarina ve Istanbul'a...(Tanitim Bülteninden)