Lev Troçki -sürekli devrim teorisyeni, 1917 Ekim Devrimi’nin Lenin’le birlikte lideri, 1918-21 İç Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin hayatta kalmasını sağlayan Kızıl Ordu’nun komutanı, Stalinist karşıdevrimin amansız muhalifi ve Dördüncü Enternasyonal’in kurucusu- yirminci yüzyıl sosyalizm tarihinin tartışmasız en önemli figürlerinden biridir. Fakat Troçki siyasi geçerliliği kendi döneminin durum ve şartlarıyla sınırlı olan bir tarihsel figür değildir. Stalinistlerin, emperyalistlerin ve akademisyen lejyonlarının onu itibarsızlaştırmaya yönelik amansız çabalarına rağmen, Troçki’nin siyasi mirası yeni yüzyılın tırmanan toplumsal mücadelelerinin üzerinde belirmektedir.
Sovyetler Birliği’nin dağıtılması, Çin’de kapitalizmin restorasyonu ve Stalinizm ile onun Maocu çeşidinin gözden düşmesinin ardından, Troçkizm yirmi birinci yüzyılın Marksizmi ve devrimci sosyalizmi olarak ortaya çıkmaktadır. David North’un yazdığı gibi, “Troçki’nin tarihteki yeri daha da büyüyor; çünkü çağdaş kapitalizmin ve emperyalizmin temel eğilimleri ve özellikleri, onun küresel kapitalist krizin dinamiğine ve küresel sınıf mücadelesinin mantığına ilişkin analiziyle örtüşüyor. Günümüz dünyasını anlamak için vazgeçilmez olan eserleri, yazıldıkları günkü kadar tazedir.”