9-10 yaslarinda küçük bir köylü kizi olan Gülbeyaz, ailesiyle köyün sartlarinda geçim mücadelesi vermektedir. Babasi köyün çobani, annesi ise ev hanimi olan Gülbeyaz’in kaderi, diger köylü kizlarinin kaderinden pek de farkli gözükmemektedir: Kizlar okutulmamaktadir. Yilin neredeyse alti ayi karla kapli bu köyde, Gülbeyaz’i bekleyen gelecek, annesinin yasadigi hayatin bir benzeridir aslinda. Fakat her sey köylerine gelen “lavanta kokulu” Ismet Ögretmen’in uzattigi bir elle Gülbeyaz’in gözleri isildamaya ve hayata bakisi degismeye baslar. O, yeni ufuklara dogru yelken açmaya hazirdir artik. Bu kitap; sadece topragin degil zihinlerin de kar altinda kaldigi bir cografyada, bir kiz çocugunun hayalleri ugruna yasadiklarini, kimi zaman hüzün kimi zaman kaygi kimi zaman da sevinçle izleyeceginiz bir dünyaya çagiriyor sizleri…