Yaşam boyu aldığımız her karar, gittiğimiz her yol umut ve inanç dolu olmalı. Umduğumuzu bulamadığımız anlarda, sahip olduğumuz inanç bizi ayakta tutmalı… Olabilir bazen düşebilir, zorlanabilir, hayal kırıklığına uğrayabiliriz. Bunlarla karşılaştığımız da bilmeliyiz ki, mutlaka her olumsuzluğunun iyi bir kazanımı, iyi bir yanı vardır. Tıpkı Necla’nın kutuplar yolcuğun da, umduğunu ararken bulduğu her güzel şey gibi…
İhtimallerin çoğunlukta olduğu kararlarımız da, kendi felaket senaryolarımızı yazmamalı ve inancımızı kaybetmemeliyiz. İnanmak başarmanın yarısıdır derler, inanmak başarmanın ta kendisi değil midir?