Gorgias'tan Frege'ye Barthes'tan Searle'e Kurmacanın Öyküsü
“‘Kurmaca söylem’ aslında bir kırkyama ya da çoğunluğu gerçeklikten ödünç alınmış ayrışık unsurların az ya da çok benzeşik hâle getirilmiş bir karışımıdır.”
Genette
“Metni kurmaca eser kılan şey, yazarın o eser karşısında takındığı sözedimsel duruştur.”
Searle
“Beni okuyan sen, dilimi anladığından emin misin?”
Borges
“Mümkün olmayıp gerçeğebenzer olanı, mümkün olup da ikna edici olmayana yeğlemek gerekir.”
Aristoteles
“Neden her özel adın anlamın dışında bir de düzanlamının olmasını istiyoruz? Neden düşünce yeterli gelmiyor bize? [Çünkü] ondaki hakikat değeri, içinde yer aldığı doğruluk ölçüsünde önem arz ediyor bizim için.”
Frege
Kurmaca nedir? Her metin bir kurmaca mıdır? Kurmaca metin ile göndergesel metin arasındaki sınır nerede başlar, nerede biter? Algılanan, dilde kurmacaya mı dönüşür, yoksa kendi yöntemiyle algılar, olgular hâline mi gelir? Öyleyse bilimsel bulgular, bir tür kurmaca mıdır? Peki ya roman kahramanları; onlar gerçeklikten bağımsız var olabilir mi? Metaforlar bize hangi gerçekliği anlatır? Bu kitap Gorgias’tan John Searle’e uzanan bir tarihsellikte dilin epistemolojik ve ontolojiksorularını yeniden düşünmeye davet ediyor.