Insanlik, muazzam bir zenginlikle korkunç bir yoksullugun olaganüstü kutuplastigi bir zamani yasiyor. Çarpici açlik ve düskünlük manzaralarina, sadece yoksullugun gitgide derinlestigi ve kitlesellestigi “azgelismis“ ülkelerde degil, gelismis ülkelerde de rastlaniyor. Buna karsilik yoksulluk konusu, neoliberal küresellesme söyleminin baskisi altinda, hayli uzun bir süre kayitsizlikla karsilandi. Ancak son yillarda uluslararasi mali kuruluslarin, hatta sermayenin ilgi alanina girmis bulunuyor. Yoksullugun tanimlanmasiyla, ölçeklerinin ve somut biçimlerinin / yapilarinin belirlenmesiyle, nedenlerinin saptanmasiyla ve onunla mücadele yollarinin tarif edilmesiyle ilgili tartismalar, akademik ve politik açidan önemli bir mücadele düzlemini olusturuyor. Fikret Senses’in titiz incelemesi, yoksullugun tanimlarina, kavramlarina, ölçeklerine açiklik getiriyor. Bunu, geçerli tarifleri ve ölçekleri sorgulayarak yapiyor. Dolayisiyla, yoksulluga yaklasim biçimlerinin elestirisine de yöneliyor. Yoksulluk, tarihsel dinamigi içinde, mekansal bir örnege odaklanmaksizin global bir olgu olarak ve “statik“ iktisat anlayisinin ötesine geçerek ele aliniyor kitapta. Vargisi, karanlik ama gerçekçi: Yoksullasma, yakin dönemde önüne geçilmesi olasi görünmeyen kalici bir egilimdir ve agir bir dünya ve insanlik sorununa isaret etmektedir. Prof. Senses’in incelemesi, yoksullugun ekonomi-politik analizinde temel bir kaynak ve özgün bir katkidir.(Arka Kapak)
Menü
Sepete Ekle
