Metafizik bilimi her insanin açik bir kesinlikle kabul ettigi ‘varlik’ meselesini konu edinir. Her bireyin ‘kabul ettigi’ bir olgu etrafinda ortaya çikan sorunlar ve bu sorunlarin çözümü kapsaminda yazilan metafizik eserleri bütün düsünce tarihinin en çetin metinleridir. Bu nedenle metafizik ilmi, varligi bakimindan ilk bilim veya ilk felsefe olsa bile okunma-ögrenme süreci bakimindan nihai felsefe kabul edilmistir. 13. asirdan itibaren yeni bir metafizik anlayisi ortaya koyan Konevî’nin görüsleri ‘varlik’ meselesi yerine Tanri’nin varligindan hareket eder. Ona göre insanin ‘belirsiz bir ilke’ seklindeki Tanri’nin varligini inkâr etmesi söz konusu degildir. Farkli dönemleri ve disiplinleriyle Islam nazari geleneginin en önemli kurucu düsünürlerinden birisi olan Konevî, bütün kitaplarini metafizige tahsis etmistir. Daha önce Yazismalar adiyla yayimlanan elinizdeki kitap bu eserlerden farkli. Eser, Ibn Sina sarihlerinden Nasirüddin et-Tûsî ile Konevî’nin metafizigin en temel meseleleri üzerindeki karsilikli mektuplarindan olusur. Bu özelligiyle kitap Dogu’da ve Bati’da örnegine ender rastlanir saheserlerdendir. Metafizik okuru, bu mektuplarda iki filozofun samimiyetini, kolaylastirici yaklasimlarini ve her seyden önemlisi meseleleri anlama çabalarini görerek kendini metafizige daha yakin hissedecektir. Ekrem Demirli