Ataol Behramoglu’nun ‘Dörtlükler’ini okurken umutla, güvenle doldu içim. Yarina, yarinlara bir sicak özlem duydum. (Oktay Akbal, Cumhuriyet,22 Mart 1980) Ataol Behramoglu salt bir destan (Mustafa Suphi Destani) yazmadi. Yasam ögesi yitip gitmis olan bir devrim kurbaninin canlanmasina yardim edecek birçok degerli bilgiyi de yillarca süren arastirici zekâsiyla bulup yerli yerine koydu. (Hasan Izzettin Dinamo, Elestiri,1 Subat 1980) Behramoglu’nun bu yapiti üzerine (Bebeklerin Ulusu Yok) , siirimize katkilarini ayraç içine alip simdilik sunu söylemekle yetinecegim: Ilkokuldan üniversiteye degin bütün ögrencilere salik verilmeli, ayrica, milyonlarca çogaltilip parasiz dagitilmali. (M. Önes, Milliyet Sanat,15 Aralik 1988) AKM’nin büyük salonu, balkonlar dahil herkes Ataol Behramoglu’nu dinliyor (...) Ben sairlerin kendi eserlerini okumalarindan ayri bir haz duyarim. Kisilikle siir arasindaki, yaratanla yaratilan arasindaki iletisim beni ilgilendiriyor, etkiliyor.