Çağdaş Kentbilim'in, başka bilim dallarından daha yeni olması ve ülke-mizde de 50 yıldan daha uzun bir geçmişi bulunmaması, denilebilir ki, onu, Batı kaynaklı sözcük ve terimlerle kirlenmekten bir ölçüde korumuş-tur. Ama yine de, bu uğraşı ve bilim dalının, Cumhuriyet'in kuruluş yılla-rından bu yana, yabancı uzmanların etkilerine açık bulundurulması sonu-cunda, özellikle Fransız sözcük ve terimlerin etki alanı dışında kalama-mıştır. Bilim dilindeki kirlenmeye katkıda bulunan bir etmen olan yaban-cı dilde ve özellikle İngilizce öğretim yapan yüksek öğrenim kurumları-nın çoğalması, bu durumdaki öğretim üyesi ve öğrencilerden bir bölümü-nün, Türkçe ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir dil geliştirmekte oldukları herkesçe biliniyor. Osmanlıca terimlerin de eklenmesiyle bir yamalı bohça görünümü kazanmış olan Kentbilim dilini arılaştırmak, di-limizin özleştirilmesi akımını benimsemiş olanlar için önemli bir görevdir. Üniversite ve yüksek okullarımızda bu dalda yetiştirilmekte olan gençle-rin ve Kentbilim uygulamacılarının; özleştirmeciliğe özenmekle birlikte, dil yetersizliğinin ve özleştirmeciliği yanlış anlamanın yol açtığı karmaşa-dan kurtarılmaları da kaçınılmaz bir zorunluluktur. Kentbilim Terimleri Sözlüğü, bu boşluğu, doldurmak amacıyla kaleme alınmış bulunuyor.