Öğretmen hanımlar, öğretmen beyler, bu gün cidden müstesna bir gün, önce İstanbul’dan kalkıp buraya geldiğiniz için hepinizi arkadaşlarımla beraber saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca bu gün barış görüşmeleri için Lozan’a davet edildik. Cevdet paşa TBMM Meclisini ve onun emsalsiz ordusunu temsilen İstanbul’a tayin oldu. Ve bu gün Lort George başbakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Hanımlar beyler, bu noktaya kolay gelmedik. Onun içinde öğretmenlerimiz, yazarlarımız, şairlerimiz, yaşadığımız felaketi, bir daha yaşanmaması için, o kara günlerin sebeplerini, nasıl kan ve göz yaşı dökerek kurtulduğumuzu, en doğru en güzel biçimde anlatacaklardır. Bu vesileyle; şehit askerlerimizi tazimle yad ederim.
Kurtuluşa emek vermiş asker sivil, kadın erkek, şehirli köylü, genç yaşlı, herkesi minnetle selamlıyorum. Ama şunu özel olarak belirtmeden geçemeyeceğim. Dünyada hiç memleketinin kadını ben ülkemi kurtarmak için, Türk kadınından daha fazla çalıştım diyemez. Ama şunu bilelim ki bu gün ulaştığımız nokta, hakiki kurtuluş noktası değildir. Hakiki kurtuluşa, medeni, çağdaş ilme, fenne insanlığa saygılı, istiklalinin değerini ve şerefini bilen hurafelerden arınmış, fikri ve vicdanı hür bir toplum yetiştirdiğimiz zaman ancak ulaşabiliriz.
Öğretmenler, ordumuzun şimdi aramızda bulunan komutanlarımızın iradesinde kazanılan zafer, sadece eğitim ordumuza zemin hazırlamıştır. Hakiki zaferi cehaleti yenerek siz kazanacak ve koruyacaksınız. Çocuklarımızı ve geleceğimizi ellerinize emanet ediyoruz. Çünkü kurtuluş savaşımızın sebeplerini, anlamalarını ve nelere mal olduğunu çok iyi bilen sizlere yürekten güveniyorum.’’