Bir kavga çıkar ve olaylar halka halka büyürken arayı bulsun diye köşe bucağa sinip bir kahraman bekleriz ya, Aziz Şeker’in bakış açısının perdesini kaldırdığımızda tamda o kahramanın orada olduğunu anlıyoruz.
Okurlar, bu kitaptan sonra Dostoyevski’nin Sonya’sına, Tolstoy’un Anna’sına, Dolli’sine, Stendhal’in Madamde Rênal’ine, Vedat Türkali’nin Nermin’ine, Halide Edip’in Rabia’sına, Fakir Baykurt’un Irazca’sına, Flaubert’in Emma’sına hiç de yabancı olmadıklarını farkedecekler.