İletişim Yayınevi
İletişim Yayınları’nın kuruluşu, 12 Eylül 1980 askerî darbesi ile oluşan rejimin son demlerinde
gerçekleşti. Seçimler yaklaşıyordu. Yönetim, eskileri kapatılıp yenileri kurulmuş bulunan partilerden
icazetli olanları vasıtasıyla, “sivillere” devredilecekti. Yayınevi’ni kurmaya girişenler, bu “sivilleşme” ve
“demokratikleşme” şeklinin pek derde deva olmadığını düşünenlerdendi. Askerî yönetimin, siyaseti
topluma çok gören, bu ülke halkını reşit saymayan tavrının ve bu tavrın meşruiyet kazanabilmesinin,
derin ve ciddi bir sorunu işaret ettiği fikrindeydiler. Kurumlaşmış, zihniyet yapılarına kazınmış bir
sorundu bu. Ki zaten İletişim Yayınları projesini başlatanlar, 12 Eylül 1980 öncesinde de “Türkiye’nin
düzeni” ile sorunu olmuş, radikal bir toplumsal dönüşüm için, özgürlükçü bir sosyalizm arayışı için
bulundukları ortamlarda faaliyet göstermiş, kafa yormuş, yazı yazmış, yayıncılık yapmış insanlardı.
Kurumlaşmış, etkili, yaygın, popüler bir yayıncılık faaliyeti yoluyla, 12 Eylül rejimi koşullarında
vahimleşen bu temel demokratikleşme sorununun üzerine varma kaygısıyla kuruldu İletişim.
Toplumun her alanındaki özgürleşme saiklerinin, özerk hareket ve düşünme yeteneklerinin teşvik
edilmesi hedefleniyordu; ve bunun “öğretici” olmayan, konuşmaktan çok konuşturan bir tutumla
yapılması hedefleniyordu.
“Yayınevi’ni kuranlar”dan söz ettik… ama belirtmeden olmaz: Bu “projenin” adını koyan, Murat
Belge’ydi.
Kuruluştaki saikler, İletişim Yayınları’nı gazetecilik ağırlıklı bir faaliyete itti. İlk İletişim ürünü olan İMBA
Ekonomi Bülteni, amatör heyecanla yürüyen bir gazetecilik stajı gibiydi! Stajın hedefi, bir haftalık
dergi idi: Popüler bir sol haber dergisi. O dergi, YeniGündem adıyla, 1984 Mayıs’ında önce 15 günlük
olarak çıkmaya başladı; 1986 Mart’ında haftalığa döndü ve 1988 Ocak başına dek yayınına devam etti.
YeniGündem, haftalık dergilerin siyasî gündemde hayli etkili olduğu o dönemde, emsalleri arasında en
çok satan dergi değildi. Fakat prestijli, önemsenen, hevesle takip edilen bir dergiydi. Her hafta
YeniGündem alan 10 ilâ 15 bin insan, kapandıktan sonra çok özlediler bu dergiyi - bazıları hâlâ
özlediğini söylüyor! YeniGündem’in bir “kadro okulu” işlevi gördüğünü de söyleyebiliriz rahatlıkla.
Bugün Türkiye’de medya ve yayıncılık alanında farklı yetenekleriyle öne çıkan, farklı yönlerde
konumlanmış çok insan var, YeniGündem’in mutfağında yetişmiş ya da orada olgunlaşmış.
İletişim’in 1984-1988 dönemine, YeniGündem “amiral gemisi” olmak üzere, süreli yayınlar damgasını
vurdu. 1984 yılında on sayı çıkan aylık popüler-sol gençlik dergisi Gençlik ve Toplum, aynı yıl yayına
başlayıp 1985’e kadar yayımlanan aylık sinema kültürü dergisi Videosinema, 1983’ten 2003’e aylık
yayını devam eden, bundan sonra da 6 aylık akademik bir dergi olarak yeni bir formatta hayat bulan
ve 30.yılında yayımına son veren Tarih ve Toplum (Yeni Yaklaşımlar)… Daha geç bir dönemde
denenen çok kısa ömürlü haftalık mizah dergisi Nankör’ü (1991) de ekleyebiliriz bunlara.
Bu dergiler filosu, İletişim’in kuruluşunda önüne koyduğu etkili, yaygın, popüler yayıncılık hedefine
uygundu. Fakat “yan tesirleri” de vardı bu yayılmanın: Bu pahalı bir işti, özellikle haftalık haber
dergiciliği çok pahalı bir işti. Yayınevi’nin bu “paha”yı taşıyarak kendi ayakları üzerinde durması,
özerkliğini koruması, hatta giderek varlığını sürdürmesi güçleşiyordu.
1988 başında YeniGündem’in kapanmasının, İletişim’in tarihindeki en önemli dönüm noktası
olduğunu söyleyebiliriz. 1988/89’da yönetim ve iş örgütlenmesini yeniden düzenleyen Yayınevi, daha
‘oturaklı’, daha uzun soluklu, daha kalıcı olmasını hedeflediği bir yayın faaliyetine yöneldi. Yani,
ansiklopedik eserlere ve esas olarak kitaplara…