Nil Gün’ün, derinlik psikolojisi anlayisiyla kaleme aldigi Içimizdeki Saman Duygularin Simyasi’na ayni zamanda bir felsefe kitabi da diyebiliriz. Nil Gün, Duygularin Simyasi’nda insani (bireyi) açiklayan psikolojiyle evreni (bütünü) açiklayan felsefeyi öylesine iç içe geçirmis ki; siz bireyin iç dünyasinda dolastiginizi zannederken evrenin derinliklerinde dolastiginiz hissine kapiliyorsunuz. Içimizdeki Saman Duygularin Simyasi bize, kendimizi ve baskalarini algilayisimizi derinden sorgulatiyor; neredeyse her satirinda evrenin bir parçasi oldugumuzu hatirlatiyor. Bir roman tadinda yazilmis Duygularin Simyasi’ni okurken, yazarla karsilikli sohbet ediyor duygusuna kapiliyor insan. Bu sohbete doyamayacak; tekrar tekrar okuma istegi duyacaksiniz.