Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin başta el-Fütûhâtu’l-Mekkiyye olmak üzere pek çok kıymetli eseri vardır. Bununla beraber çok sayıda eseri
günümüze gelememiştir. Bazı eserlerinde ise aidiyet problemi bulunmaktadır. İbnü’l-Arabî literatüründe henüz neşri yapılmayan
eserlerin tespiti kadar aidiyet meselesi de önem arz etmektedir.
Elinizdeki bu kitapta İbnü’l-Arabî’nin müstensih nüshaları günümüze gelen nadir eserlerinden biri olan Kitâbu’l-Ğâyât, Osman Nuri
Karadayı tarafından konu edilmiştir. Günümüze kadar neşri yapılmayan bu risalenin aidiyeti, üslubu, nüshaları ve muhtevası
incelenerek tahkikli neşri ve tercümesine yer verilmiştir. Bu risaleyi muhteva bakımından özgün kılan en önemli husus İbnü’l-Arabî’nin
işârî ve gâî yorumların odak noktası olan ibare ve işaret münasebetini ele alması, “İşaret ibarededir.” ilkesi çerçevesinde yorumlar
içermesidir.
İbnü’l-Arabî’nin kendi eserlerini listelediği el-Fihris ve el-İcâze’de ismi yer alan bu risalenin üslup ve muhteva bakımından da kendine ait
olduğu anlaşılmaktadır. Böylece büyük bir sûfî ve mütefekkir olan İbnü’l-Arabî’nin bir risalesi gün yüzüne çıkmış olmaktadır