“Liderle destekçileri arasındaki ön kabul sağlam temellere oturuyorsa katıksız yalanlar da bir o kadar iyi iş görebilir. (...) Bu yalanlar, grubun ortak kimliğinin bir parçası haline gelir gelmez kendi yükümlülüklerini doğururlar ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi zaafiyet ya da ihanet addedilir. Tarih radikal
hareketlere yön veren kişilerin kendi sözlerinin tutsağı haline gelmesinin örnekleriyle doludur. Yalanın hakikatle giderek artan çatışmasına karşılık artan grup içi baskılar bağlayıcı hale gelir, böylece başlangıçta ateşle oynayan bir retorikten ibaret olan ve farklı koşullarda sözel bir radikalizm olarak balonu patlayabilecek ifadeleri büyük bir ciddiyetle benimsemekten ve onlara sahip çıkmaktan başka bir seçenek bırakmaz.”
Hitler'in Kavgam'ının, içeriğinden ziyade, zihniyetiyle, edasıyla, ruh haliyle, “ses tonuyla”, nasıl etkili olduğunu anlatan bir çalışma... Faşizme damgasını vuran, “irade” ve “kararlılık” gösterisiyle fanatik dünya görüşünün bir tahlili... Bu fanatizmin hangi toplumsal alt üst oluş koşullarında, hangi hayal kırıklıklarına hitap ederek yeşerebildiğine ve özellikle “yarı aydın” muhitlerde nasıl yayılabildiğine dair keskin bir gözlem... Bu küçük kitap, Hitler, Kavgam ve nasyonal sosyalist zihniyet dünyası hakkında, kısa-öz ve derin analizindeki başarısıyla takdir gördü.
“Edebiyat bilimci Albrecht Koschorke, zekice ve etkileyici denemesinde, diktatörün konuşma tekniğini tahlil ederek, onun propagandasının insanları nasıl çektiğini anlaşılır kılıyor.” Wolfgang Schneider / Almanya Radyosu