Hikâye yazmak, hayata “son” vermek arzusuna yaslanır. “Buraya kadar!” demeyi sever hikâyeciler; zamanı kısa keserler... Betül Nurata hikâyelerini niye seviyorum? Çünkü çok farklı bir şey yapıyor: Başlatıyor sadece... Bir tür güzel doğum... Can vermek... Sonrası okurun şefkatiyle büyüyüp serpilen bir hayat!
Haşmet Babaoğlu
Betül Nurata, öykülerinde hayatın olağan akışına olağan dışı bir merakla bakıyor. Kapalı mekânları bizim için açıyor, küçük insanları büyütüyor. Bu öykülerde dikkatimi çeken, insanın kederine eşlik eden ironi. Bir de şu var: Cebinde sakladığı boks eldivenlerini görmüyorsunuz ama hissediyorsunuz.
Ahmet Murat
Betül Nurata öykülerinin okurla bağ kurmasındaki dolaysızlığı çok seviyorum. Betül’ün her öyküsünde beni çeken yan biraz da o. Okurunu hiç yalnız bırakmıyor. Ben bu öykülerdeki karakterleri bir yerden tanıyorum hissi yaşıyorum metni okurken. Bu ancak çok özgün yazarlara nasip olan bir özellik.
Mustafa Akar