Resulûllah'in sevgili yegeni, Hazreti Fâtima'nin saygideger esi -ve bir Fransiz tarihçisinin dedigi gibi- insanlarin en cömert kisisi, korkunç bir suikasta kurban olarak, yasaminin daha ortalarinda, bu geçici ve ölümlü dünyanin sikinti ve zorluklarindan kurtulup gitmisti. Fakat o, gökyüzündeki Samanyolu gibi, arkasinda yüzyillarca sürecek aydinlik bir iz birakmisti. Ona, türlü nedenlerden dolayi çesitli ad ve unvanlar verilmisti. Cesaret ve kahramanligindan dolayi 'Esedullah' yani 'Allah'in Aslani' denilmisti. Bilim ve bilgisinden dolayi, Resulûllah Efendimiz tarafindan 'Bilim kapisi' diye adlandirilmisti. Tam adi, ilk oglu Hazreti Hasan oldugu için 'Ebul-Hasen'di. Fakat Hazreti Hüseyin dünyaya geldikten sonra, 'Ebul-Reyhâneteyn' denildi. Bu da, iki feslegen (reyhan) çiçegi sahibi demekti. Fakat onun en hosuna gideni, 'Ebu Türâb' (Toprak) adi idi. Bu adi ona Resulûllah Efendimiz vermisti. Halifelik görevine geldikten sonra, 'Emir-ül-Mü'mi'nîn' (Müminlerin Lideri) unvanini almisti. Fakat Resulûllah Efendimiz'in ölümünden sonra, Hazreti Ali'nin, hükümet yönetimi gibi diger dünya isleriyle ilgilenmeyerek, tüm zamanini dinsel kurallara iliskin islere ayirmasi dolayisiyla, onun izinden gidenler kendisini 'Imam' olarak taniyorlardi. "Müminlerin Lideri" ve "Müslümanlarin En Büyük Önderi" Hazreti Ali'nin degerli sözlerinin bir kismini ve yapmis oldugu cenkleri içeren bu kitap, O'nun cesaret, kahramanlik, bilgi ve erdemi ile Islâm dinine yaptigi büyük görevleri açiklamaktadir. Bu kitabin ilk bölümü, edebi ve akademik bir arastirma; cenklerden olusan ikinci bölümü ise, tarihi roman tadinda bir çalismadir.
Menü
Sepete Ekle
