Mutlu çocuklar için yeniden el ele, bu kez hayalden gerçeğe...
Dilek Yardımcı'nın yüz binlerce okurun yüreğini ısıtan “Hayal Sözleşmesi” serisi, dört bir yanı sevgi ve dayanışma ağlarıyla birbirine bağlayan Hayalden Gerçeğe ile noktalanıyor.
Anlatıcı koltuğuna bu kez ekibin neşe kaynağı Hasan'ı oturtan yazar, çocukluğa yeni anlamlar yükleyerek yarım kalmış bir çocukluğun geleceğe nasıl etki ettiği üstüne düşündürüyor.
Serinin son halkasında, derneklerine ulaşan mektupların izinde daha yaşanabilir yarınlar için yeniden el ele veren Hayal Sözleşmesi'nin büyüyen çocuklarının tek bir amacı var: küçük ya da büyük herkesin çocukluğunu ucundan bile olsa yaşaması!
Cuma akşamları Hayal Sözleşmesi Derneğinde bir araya gelen 8-A sınıfının iflah olmaz hayal avcıları, bu kez “Bir Mektup da Sen Yaz” projesi ile mektup kültürünü yeniden canlandırıyor ve yurdun dört bir yanından bambaşka hikâyelerin peşine düşüyor. Kimi zaman gülümseten kimi zamansa yürek sızlatan satırların sahiplerine ulaşmaya çalışırken, kâh gözü pek bir dedektif kâh dilbaz bir radyocu kimliğine bürünen kafadarları aldıkları bir mektup canevinden vuruyor. Günlük hayatın koşuşturmacası ve telaşına rağmen âdeta bir yaşam biçimi hâline getirdikleri Hayal Sözleşmesi'nden hiç vazgeçmeyen eski dostlar, çocukların hayallerini çalan dünya düzenine kafa tutmayı sürdürüyor. Tüm bunlar yaşanırken heyecan verici bir takip operasyonu ve akıllara durgunluk verici kiracı kaçırma numaraları ile iyice şenlenen roman; iki koca çocuğun, Neşe ile Hasan'ın bitmek bilmeyen atışmalarıyla kalplere sevgi tomurcukları serpiyor.
Kırık dökük duyguları itinayla sarmayı bilen Hayal Sözleşmesi ekibinin bu son serüveni, çocukları hayatlarının en güzel dönemini doyasıyla yaşamak için mücadele etmeye; yetişkinleri ise kendi çocuklukları ile yüzleşmeye çağırıyor.
Ufak dokunuşlarla hayallerin nasıl gerçeğe dönüşebileceğini gösteren kitap, mutlu bireyler yetiştirmek için daha küçük yaşta her çocuğa bir amaç vermenin önemini yineliyor. Çünkü çocuklara borçluyuz! Onlara çocukluklarını hakkıyla yaşatmak hepimizin borcu.