Harezm’in büyük bir kasabası olan Zemahşer’de bir Türk ailenin evladı olarak dünyaya gelen Zemahşerî, gerek İslâmî ilimlerde gerekse Arap dili ve edebiyatı alanlarında, etkileri günümüze kadar devam eden ve bazı konularda henüz aşılamamış türden devasa eserler kaleme almış, itikadî, fıkhî, nahvî ve edebî disiplinlerdeki görüşleriyle çağma damgasını vurmuş, hem kendi döneminde hem de sonraki dönemlerde ilim erbabının yolunu aydınlatmış, özellikle de şiirlerini topladığı divanıyla şiir ve belagatte temeyyüz ettiğini göstermiştir. Zemahşerî’nin Mekke’de ikameti esnasında biraraya getirip kitaplaştırdığı ve onun şiirlerinden oluşan divanı, onun sadece şiirlerini değil, hayatına dair birçok bilgiyi de ihtiva etmektedir. Çocukluğundan itibaren hayat hikâyesini, başına gelen bela ve musibetleri, acı ve tatlı hadiseleri, ideallerini, değerlerini, sevinçlerini ve hüzünlerini, aşklarını ve ayrılıklarını, zühd ve takvasını, uğradığı haksızlıklar ve zulümler karşısında isyanlarını, haykırışlarını ve şikâyetlerini en samimi ve kalbî ifadelerle ve beliğ lafızlarla yazıya döktüğü divanı, onun hayatını resmeden bir kitap mahiyetindedir. Divanında, tefsirci, hadisçi, fıkıhçı, kelama Zemahşerî’nin ötesinde, fakir ama haysiyetli ve mütedeyyin ailesi, hayatın zorluklarına karşı verdiği mücadelesi, gençliğindeki hırs ve hırçınlığı, yaşlılığında dingin ve zahit kişiliği ile sıradan bir insan olan Zemahşerî’yi görmek mümkündür. Özellikle de tüm kasideler gözden geçirildikten sonra Zemahşerî’nin şahsi özellikleri, ailesi, karakter ve ahlakı, meselelere ve insanlığa bakışı, kısaca onun kendi ifadelerinde, kendine dair, hayatına, çevresine ve içinde yaşadığı topluma dair her şeyi bulmak imkân dâhilindedir.