Sufilik, zâhir’den bâtın’a, şekilden (sûret) ma’na’ya bir yolculuk olarak nitelendirilir. Sufilik, Tanrı’nın nezdine geri dönme yolculuğudur. Genel tasavvuf anlayışına göre ruhlar maddi dünya yaratılmadan önce Tanrı’yla beraberdiler. Maddi dünya yaratıldıktan sonra Âdem ile Havva’nın cennetten düşmesi gibi onlar da Tanrı’nın nezdinden dünyaya düştüler. Aslında sufi, kendi davranışlarıyla dünya tarihini geri çevirmek, ölmeden önce Tanrı’nın nezdine bir yol bulmak ister. Sufilik, aynı zamanda kenardan merkeze doğru bir yolculuktur. Bütün varlığın çekirdeği Tanrı’dır ve insan, günahları ve şehveti sebebiyle Tanrı’dan uzaklaştığında hayat veren çekirdekten de uzaklaşır. Her varlığın çekirdeği olan Tanrı, güneş gibi karanlığın içine doğru rahmet ışıkları gönderir.”