Bir atölye çalismasi olarak tasarlanan derlemenin üçüncü cildinde kitap üç bölümden olusmaktadir: “Kadin ve Siyaset”, “Kültür ve Toplum” ve “Eylem”. “Kadin ve Siyaset” baslikli bölümde ilk olarak, feminist gelenekte çok önemli bir yeri olan Emma Goldman’in hem anarsizme kuramsal katkisi hem de son derece hareketli olan aktif siyasi yasami gözler önüne serilmektedir. Daha sonra feminizm tartismalarinda özgürlük alanlarini farkli açilardan ele alan Simone de Beauvoir ve Luce Irigaray’in feminizm-özgürlük sorunsalina hangi açilardan yaklastiklari irdelenmektedir. Gene Julia Kristeva’nin felsefe, edebiyat ve psikanaliz arasinda kurdugu ilgi çekici münasebetlerin ardindan, feminizm kuraminda özgün bir konumda yer alan bell hooks’un sadece cinsiyetçilikle degil, sinif ayirimciligi ve irkçilikla olan mücadelesinin anlatildigi yaziyla ilk bölüm sona ermektedir. Ikinci bölüm, praksis, teatrallik ve siyaset arasinda Bertolt Brecht’in kurdugu baglantinin izlerinin sürüldügü, ve bu sekilde yaratilan siyasal bilinç yaninda yanilsamalarin berhava edildigi ve insanin bu düzen içerisinde yabancilasmasiyla yüzlesmesinin saglandigi sanatsal-siyasal mücadelesini konu alan yaziyla baslamaktadir. Wilhelm Reich’in fasizm analizi ve burada kullandigi kavramsal çerçevelerin ardindan, son yillarda Kültür Çalismalari alaninin önde gelen temsilcilerinden Stuart Hall’ün yöntembilimsel açidan altyapi-üstyapi ayirimi, kültür ve ideoloji konularindaki kuramsal yaklasimi ele alinmaktadir. Charles Taylor’in çok-kültürlülük yaklasimi, kimlik ve taninma siyaseti de bir baska yazinin konusudur.